EPSIS Elektrikli Araç Piyasası Bülteni’nin ikinci sayısına hoş geldiniz…

EPSIS Elektrikli Araç Piyasası Bülteni’nin ikinci sayısına hoş geldiniz…
Bu sayıda, 2023 yılının henüz başında elektrikli araç piyasasında öne çıkan yerel ve uluslararası güncel gelişmeleri derledik. Türkiye’de elektrikli araç piyasasındaki güncel gelişmelere odaklandık. Elektrikli araç piyasasının ülkemizdeki gelişimini rakamlarla incelerken; gelecek öngörülerine yer verdik.
Form Elektrik yenilenebilir enerji, enerji depolama çözümleri, e-mobilite ve akıllı şebeke alanlarında faaliyet göstermektedir.Elektrik ve enerji sektöründe müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek etkin ve nitelikli ürünleri tedarik etmeyi ve müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmayı hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda, Form Elektrik çatısı altında faaliyet gösteren, EPSIS evde ya da iş yerlerinde elektrikli araçların güvenilir ve sorunsuz bir şekilde şarj edebilmek için en uygun cihaz seçimi ve servisi konusunda destek sağlamaktadır.
Bizi LinkedIn hesabımızdan da takip edebilirsiniz!
Keyifli okumalar…
- Avrupa Birliği‘nde, 2022 yılında elektrikli otomobillerin toplam pazardaki payı %12,1’e ulaştı. Bölge ülkelerinde satılan otomobillerin %36,4’ünün benzin ve %16,4’ünün ise dizel olduğu açıklanırken; elektrikli ve çeşitli hibrid otomobillerin pazardaki toplam payının %44,1’i bulduğu belirtildi.
- Norveç: 2022 yılı elektrikli araç satışlarında ilk sırayı alan ülke Norveç oldu. 2025’e kadar fosil yakıtla çalışan araçların tamamına yasak getirmek için hazırlanan ülkede, yeni satılan araçlarda elektrikli araçların payı %79,3ê yükseldi. Bu oran 10 yıl önce %2,9 seviyesindeydi.
- Yatırım: Bölge dâhilinde, otomobil üreticileri tarafından elektrikli araçlar için aynı dönemde 250 milyar euro yatırım yapıldığı duyuruldu.
- Şarj istasyonları: Buna karşılık, şarj istasyonlarına duyulan ihtiyaç hâlâ çok yüksek. Elektrikli otomobillere geçiş için haftada 14 bin şarj istasyonu kurulmasına ihtiyaç var.
- Ford, elektrikli modeli Mustang Mach-E için fiyat indirimine gitti. Aracın en uygun fiyatlı iki versiyonunun fiyatı yaklaşık 6 bin dolar düşürüldü. Uzun menzilli bataryalara sahip ürünlerin satış fiyatında ise %6-%9 oranında indirimler gerçekleştirildi.
- Rekabet: Ocak ayı ortasında Tesla da satış fiyatlarında %20’ye ulaşan indirimlere gitmişti. Ford’un aldığı karar, bu bağlamda, son dönemde dünya genelinde düşen talep karşısında firmalar arasındaki rekabetin bir parçası olarak yorumlandı.
- Talep neden yavaşladı: Son iki yılda çip krizine bağlı olarak elektrik aksamlı ürünlerde ve otomobillerde yüksek fiyat artışları görülürken araç teslim süreleri de kimi markalar özelinde 1 yıla kadar uzadı. Öte yandan Amerikan Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırması neticesinde yüksek fiyatlı ürünlerde talep de son aylarda zayıfladı.
- Beklentiler: Geçen yılın sonunda bir elektrikli aracın ortalama fiyatının 61 bin 500 dolar iken binek otomobillerde ve pick-up’larda bu fiyatın 49 bin 500 dolar olduğu belirtiliyordu. ABD’nin Enflasyonu Düşürme Yasası kapsamında sağlanacak olan sübvansiyonlar ve lityum ve kobalt gibi değerli madenlerin fiyatında da ciddi düşüşler sonucunda fiyat makasının kapanması bekleniyor.
- Japon otomobil üreticisi Toyota, 2025 yılında Kentucky’deki fabrikasında elektrikli SUV üretimine başlamayı planlıyor.
- Hedefler: Firma ABD’deki fabrikasında, ilk aşamada, ayda 10 bin araç üretmeyi öngörüyor. Böylece 2026 yılına kadar dünya çapında yaklaşık 1 milyon elektrikli araç satılması hedefleniyor.
- Çin’in spor kullanımlı araç (SUV) ve pick-up üreticisi Great Wall Motor (GWM), Malezya elektrikli araç piyasasına giriyor.
- Malezya’da teşvikler: Malezya hükümeti, çeşitli vergi teşviklerinin yanı sıra başta şarj istasyonları olmak üzere destekleyici bir altyapı oluşturarak elektrikli araç sektörü için kayda değer seviyede bir talep oluşturulduğu ve birçok firmanın pazarda pay sahibi olmak için girişimde bulunduğu belirtiliyor.
- Çin’in elektrikli otomobil markası Zeekr, bir diğer öne çıkan marka Geely’nin ve pil üreticisi CATL’nin desteğiyle değerinin 13 milyar dolar seviyesine ulaştığını duyurdu. Zeekr’in böylece en büyük rakibi, 8 milyar dolar piyasa değerine sahip Xpeng’den daha değerli hâle geldiği vurgulandı.
- Öte yandan: Tesla rakibi, Çin merkezli Xpeng, P7 sedan ve G9 spor hizmet aracının (SUV) yenilenmiş bir versiyonunu Danimarka, Norveç, Hollanda ve İsveç’te piyasaya sürdü. Böylece Avrupa pazarında sadece Tesla’nın veğil Volkswagen ve diğer üreticilerin de yoğun rekabete maruz kalması bekleniyor.
- Ferrari CEO’su Benedetto Vigna, Ferrari’nin 2025’te tanıtılacağını ve 2026 yılında da piyasaya sürüleceğini açıkladı. Vigna, ayrıca, içten yanmalı motorlardan kolay kolay vazgeçmeyeceğini ve müşterilere seçenek sunmaya devam edeceklerini vurguladı.
- Uzun geçiş süreci: Ferrari ve Aston Martin gibi lüks ve düşük üretim hacmine sahip markalar için tamamen elektrikli modellere geçişin diğer markalara kıyasla daha uzun sürmesi bekleniyor.
- İtalya merkezli otomobil üreticisi Fiat, 2023 yılında iki yeni elektrikli otomobil –Jeep Avenger tabanlı Fiat 600 ve tamamen elektrikli yeni nesil Panda– tanıtacağını açıkladı. Tanıtımın 4 Temmuz’da gerçekleşmesi da daha sonraki aylarda satışa sunulması bekleniyor.
- ABD’de elektrikli araç şarj istasyonları için evrensel uyumluluk getiriliyor. Biden Yönetimi tarafından yapılan açıklamaya göre Tesla’nın ülke genelindeki “Supercharger” istasyonlarını 2024’ün sonuna kadar tüm markalarla uyumlu hâle getirileceği belirtiliyor.
- Li-Cycle Holdings Corp.’un ABD’deki yan kuruluşu, New York’taki bir lityum-iyon pil geri dönüşüm tesisinin genişletilmesi için Biden yönetiminden 375 milyon dolarlık bir kredi teklifi aldı.
Türkiye’de elektrikli araç piyasasının görünümü: Neredeyiz, nereye gidiyoruz?
ÖTV artışı, pandemi sürecinde üretimin yavaşlaması ve hammadde tedarikinde yaşanan problemlere rağmen Türkiye’de elektrikli otomobil satışları dünya genelindeki pozitif trende paralel biçimde bir ilerleme gösteriyor. Şarj ağı lisansı alan firma sayısı artıyor. Özellikle yerli otomobil markası Togg’un sadece elektrikli otomobiller üretecek olması, bu alandaki ilgiyi daha da artırıyor. Piyasada elektrikli araçlardaki çeşitliliğin artışı da bu yükselen trendi destekliyor.
Elektrikli otomobil satışları: Rakamlar ne gösteriyor?
Türkiye’de 2022 yılı elektrikli otomobil satışları bir önceki yıla kıyasla %188’lik artışla 8 bin 210’a yükseldi. Bu rakam 2021’de 2 bin 849, 2020’de 844 ve 2019’da ise 222 seviyesindeydi. Böylece elektrikli otomobiller %1,5 ile ilk kez toplam satışlar içinde %1’in üstünde pay sahibi oldu. Markalar sıralamasında BMW (%27 pazar payı) ilk sırayı alırken, onu Mercedes Benz (%19 pazar payı) takip etti.
Türkiye’de farklı segmentlerde hâlihazırda 27 farklı elektrikli otomobil satışı gerçekleştiriliyor. Mevcut modellerin çoğunlukla premium markaların ürünleri olduğu görülürken; söz konusu otomobillerin en ucuzu 876 bin TL’den satılıyor.
Türkiye pazarı söz konusu olduğunda tüm tartışmalar yerli elektrikli otomobil markası Togg’a çıkıyor. Togg’un yıl sonuna kadar iç pazara yönelik 20 bin adet elektrikli otomobil üretmesi bekleniyor. Bu durum, pazara girecek diğer aktörlerle düşünüldüğünde, elektrikli otomobillerin toplam satışlarda en az %5 pay sahibi olacağı anlamına geliyor.
- Hibrid araçların gelişimi: 2022 yılında, ayrıca, 19 bin 126 adet hibrid otomobil satışı gerçekleşti. Bir önceki yıla kıyasla satışlarda 1.789 adetlik bir düşüş yaşandı. Hibrid araç satışları 2021’de 20 bin 915, 2020’de 16 bin 941 ve 2019’da 11 bin 015 seviyesindeydi. Bu klasmanda Toyota’nın liderliği sürüyor. 2021’de satılan her 10 hibrid aracın 9’u Toyota iken; bu rakam Fiat ve Honda’nın pazara girişiyle 6’ya düşmüş durumda.
Şarj ağı
Türkiye Şarj İstasyonları İşletmeci lisans şartlarının Nisan 2022’de yürürlüğe girmesi (lisans başvuru şartları için tıklayınız) ve şarj istasyonlarının kanuni bir altyapı ile belirli bir standarda ulaşması sonrasında 2022’de şarj ağına katılan firma sayısı 35’ten 110’a yükseldi. Kamuya açık şarj ünitesi sayısının ise 6 bin 500 adet olduğu belirtiliyor. Bu rakamın 2023 sonuna kadar, bu düzenleme neticesinde, iki kat artış göstermesi bekleniyor.
Öte yandan, araç sayılarındaki trend, önümüzdeki dönemde şarj istasyonlarının sayısının çok daha önem kazanacağını gösteriyor. Şarj ünitesi sayısının iki kat artışla yaklaşık 13 bine ulaşması ise Türkiye’de her iki elektrikli otomobile 1 şarj ünitesi düşmesi anlamına geliyor.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, elektrikli otomobillerin toplam pazardan %15 aldığı Avrupa’da her 4 elektrikli araca 1 bir şarj ünitesi düştüğünü belirtmek gerek. Bu noktada her bir Avrupa ülkesine kıyasla elektrikli araç satışında ve şarj ünitesi sayısında geride olduğumuzu da vurgulamak gerekiyor.
Engeller
Daha sürdürülebilir bir ekonomik gelişim ve çevre perspektifinde ve bu kapsamda fosil yakıtların enerji ihtiyacını karşılamada payının gitgide azaldığı günümüzde; elektrikli araçları kullanmaya geçiş, yakın gelecekteki dönüşümün en önemli adımlarından biri olarak değerlendiriliyor. Fakat bu araçların yaygınlaşmasının önünde duran –hem uluslararası hem de ulusal düzeyde– belirli engellerin de altının çizilmesi gerekiyor. Elektrikli araçların ülke içinde yaygınlaşmasında öne çıkan tartışmaları başlıca iki başlıkta derlemek mümkün:
Araç fiyatları ve kullanım yaygınlığı: Türkiye’de elektrikli araç yelpazesi, ağırlıkla premium markaların ürünlerinden oluşuyor. Bu durum, elektrikli araç fiyatlarının diğer kategorilere kıyasla daha yüksek seviyede seyretmesi anlamına geliyor. Enflasyonun tarihi yüksek seviyelere ulaştığı bu dönemde fiyatların yüksek oluşu, elektrikli araçların yaygınlaşmasının önündeki öncelikli nedenler arasında yer alıyor. Yüksek araç fiyatlarını destekleyen bir diğer gelişmenin ise araç maliyetlerinin yaklaşık %30’unu oluşturan ve yüksek seviyede seyreden batarya maliyetleri olduğunun ayrıca belirtilmesi gerekiyor.
Bu durum karşısında fiyatları düşürmeye yönelik iki adım değerlendiriliyor: Batarya maliyetlerinin düşürülmesi ve talebi artırmaya yönelik teşvikler. Lityum-iyon teknolojisindeki gelişmelerle menzil olarak daha gelişmiş araçların daha düşük batarya maliyetiyle üretilmesi öngörülüyor. Öte yandan elektrikli araçlara yönelik satın alma sübvansiyonu; tescil vergisi, KDV, hurda teşviki, yıllık plaka vergisi, park ve geçiş ücretleri ve özel şerit kullanımı gibi farklı alandaki teşvik uygulamaları ile elektrikli araçlara olan talebin artırılması değerlendiriliyor.
Kapsayıcı ve hızlı bir şarj ağı: Bir diğer başlık ise yeterli sayıda ve nitelikte bir şarj ağının kurulumu. Yukarıda da belirtildiği üzere Türkiye, araç başına düşen şarj sayısı bakımından, otomotiv sektöründe en önemli ihracat partneri olan Avrupa’ya kıyasla daha iyi bir konumda gözükse de sayı bakımından Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha geri konumda kalıyor. Bu duruma ek olarak şu gerçeği de göz önünde bulundurmak gerekiyor: Türkiye’de her 10 elektrikli araçtan 6’sı, ve şarj noktalarının 3’te biri İstanbul’da bulunuyor. Yani ülke genelinde şarj ağının hem miktar bakımından geliştirilmesi gerekiyor hem de şarj noktalarının dağılımının çok daha kapsayıcı biçimde kurgulanması gerekiyor.
Öte yandan şarj istasyonlarının yüksek verimliliği de bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Elektrikli otomobiller için alternatif akım (AC) ve hızlı doğru akım (DC) olmak üzere iki farklı şarj imkanı sunuluyor. Enerji yoğunluğu daha az olan AC’de şarj işlemi daha uzun sürebiliyor. Fakat yalnızca kamu açık şarj istasyonlarında sunulan DC şarj işlemi ile çok daha kısa sürede şarj işlemini gerçekleştirmek mümkün. Örneğin; 100 kW güç sağlayan bir şarj istasyonu 39.2 kWh batarya kapasitesine sahip bir elektrikli otomobili %10’dan %80’e AC ise 4 saat 20 dakikada DC ise 47 dakikada şarj edebiliyor. Kapsayıcı bir şarj ağının kurulumunun güçlü bir sistemle desteklenmesi gerekiyor.
Gelecek öngörüleri
Yukarıda da özetlendiği üzere, Türkiye’de elektrikli araç pazarı, Avrupa ile kıyaslandığında, henüz yolun başında ancak yükseliş trendinde bir görünüm sergiliyor. Yüksek araç fiyatlarına bağlı olarak araç kullanımının yaygın olmayışı ve kapsayıcı-hızlı bir şarj ağına duyulan ihtiyaç pazaraki öncelikli meseleler olarak görülüyor.
Bu noktada Togg’un piyasada atacağı adımlar ve elektrikli otomobil segment çeşitliliğinde yaşanacak artışın elektrikli araç fiyatlarını düşürmesi öngörülebilir. Bir diğer olumlu gelişme ise Türkiye’de elektrikli araçlara ve mobiliteye yapılan yatırım gitgide artıyor ve çeşitleniyor. Elektrikli otomobil pazarının gelişimini genel olarak pazar büyüklüğü 60 milyar dolara ulaşan ve “mobilite” olarak da adlandırılan yürüme, bireysel ulaşım, toplu taşıma ve paylaşımlı araçlar seyahati ile birlikte düşünmek gerekiyor. Togg’un üretim aşaması sürerken pil hücresi ve bataryaya oluşacak talebin Türkiye’de yapılacak üretimle karşılanması bekleniyor. Bu konuda Koç Holding’in 32 milyar liralık ve Enerjisa Enerji’nin de 300 milyon liralık yatırımları bulunuyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “Elektrikli Araçlar İçin Hızlı Şarj İstasyonları Destek Programı” kapsamında yaklaşık 1 milyar liralık özel sektör yatırımının çekileceği belirtiliyor.
Elektrikli araç satışlarının, politika yapıcılarının ve ekipman üreticilerinin destekleri ve maliyetin azaltılmasıyla yıldan yıla artması bekleniyor.Bu bağlamda, Türkiye Şarj İstasyonları İşletmeci lisans şartlarının yürürlüğe girmesi şarj istasyonlarının gelişimi için yakın dönemdeki en önemli gelişmelerin başında geliyor.
- Bireysel kullanıcılara yönelik Epsis markalı EA şarj cihazlarının testleri tamamlandı.
- Epsis halka açık çözümlerimizde kullanılacak olan AC ve DC şarj istasyonu testleri tamamlandı.
- Epsis olarak, İstanbul, Antalya, Adana, Gaziantep, Sivas ve Kayseri bölgelerinde, 3 adet bayilik sözleşmesi imzalandı.
- 14 adet lokasyon için şarj istasyonu keşifleri tamamlandı ve kurulum için çalışmalar başlatıldı.
- Müşterilere daha iyi hizmetler sunabilmek için kişisel gelişim eğitimleri, ekip olarak, alınıyor.
- Emobilite alanında faaliyet gösteren AVERE Derneği toplantılarına katıldık. Sektörde üretici ve lisans sahibi olan firmalar ile görüşmeler sağlandı.
- Farklı alanlarda çalışan birçok kişinin bilinçlenmesi adına sunumlar ve eğitimler düzenlendi.